Üniversiteye baslarken bilinmesi gerekenler 1



   Üniversite hayati dendiginde akla gelen bircok sey var. Partiler, sinav dönemleri, bütler, yeni arkadasliklar ve cogu zaman bizi zorlayacak olan dersler. Lisedeyken almanca ögrendigim matematik konularini türkce ögrensem keske cok daha iyi yapardim dedigim zamanlar oldu. Fizik, kimya ve biyolojinin zaten zorken bunlari almanca ögrenmek zorlugu neredeyse iki katina cikardi. Simdiyse üniversite hayatim almanca, günlük hayatim almanca, arkadaslarim ise alman..





Almanya'da üniversite hayalini kurdugumuz üniversite hayatina pek benzememese de hayal kirikligina ugratan cinsten degil. Hayalimizdeki üniversiteyle baslayalim öncelikle. Bir kampüs, cimenlik alan, grup grup dolasan insanlar, günesli havada gitar calip sarki söyleyen envantür gruplar.. Kimi zaman siyasi hareketler, özgür düsünceler; kimi zamansa sanatli müzikli aktiviteler. Bircogumuz bunlari hayal ettik. Peki ne bulduk ?

Istanbul'da yillarca yasamis biri olarak en sevmedigim seyin bina üniversiteler oldugunu söyleyebilirim. Bilirsiniz E-5 karayolu üzerinde sagda solda görülen tek binalik üniversiteler. Bogazici nerde onlar nerde.. Egitiminden bahsetmiyorum, ögrencisine sundugu hayat kalitesinden bahsediyorum.Almanya'nin iklimi ve dogasi alman hayat tarziyla birlesince zaten her yer yesillik ve cimen dolmus. Yatin uzanin istediginiz yere. Ister ciplak ayakla yürüyün, isterseniz 10cm topuklu ile. Ne biri size garip bakar ne de siz o gün o alandaki en ilginc insansinizdir. Almanya'da her zaman sizden daha farklisi vardir.

Listemize kampüs ile baslayalim. Tüm bölümlerin ayni duvarlar icerisinde oldugu, mimarlarla isletmecilerin , mühendislerle sosyologlarin beraber takilabildigi bir yer gibi düsünelim bunu. Yani herkes ayni alan icerisinde ve bu alan ucsuz bucaksiz. Düsündünüz mü? He o yok iste heryerde. Yok canim olur mu öyle sey, burda sehrin icinde Bogazici dururken Almanya'da bir kampüs mü yapamamislar demeyin. Burada ki üniversiteler birden fazla kampüsten olusuyor. Bu kampüsler kimi zaman birbirinden 30dk metro yolculugu kadar uzak, kimi zamansa 5dk yürüme mesafesi. Aachen'dan bahsedelim biraz. RWTH Aachen üc "resmi" kampüsten olusuyor. Mitte, West, Melaten. Bu kampüsler arasi yürünebilir, otobüs kullanilabilir. Ancak hicbirinde etrafi duvarlarla cevrili bir güvenlik veya sinir söz konusu degil. Hepsi sadece birer bina toplulugu. Ders aldiginiz binanin yaninda bir kres olabilir, ya da bir bakarsiniz normal evler. Bu üc resmi kampüs disindaysa yürüdügünüz her sokakta bi enstitü binasi, bir arastirma merkezi veya üniversiteye ait herhangi bir bina mevcut.





Avrupadaki üniversitelerin ortak olarak sundugu internet servisi olan eduroam bu acik kampüs anlayisi ile kimi zaman evinizden bile cekebilir. Derse gitmek icin harcayacaginiz zaman birkac adimdan ibaret olabiliyor. Bu bahsettigim olaylar tabii ki sadece Aachen sehri icin gecerli olan bir gercek. Sehrin kücük ve tamamen bir kent olmasiyla alakasi. Üniversite etrafinda sekillenen bir kent gercegi var burada. Her sey ögrenci icin ve ögrenci sebebiyle acilmis/ yapilmis seyler. Kampüs hayati beklememek gerek demistik zaten. Berlin'deki Humboldt Üniversitesi de ayni durumda. Ününü getiren hukuk gibi bölümlerin bulundugu sehrin tam göbegindeki kampüsü ve sehrin dogusundaki fizik matematik gibi bölümlerin bulundugu ikinci kampüsü. Berlin'in büyük olmasi tabii ki bu iki kampüsü birbirinden tamamen ayiriyor. Her bölümden insanlar tanismanizi zorlastiriyor.





Hayalimizdeki diger özelliklerden biri de cimenlikti. Bolca var. Her yerdeler masallah. Cimenlik yok mu? Otur yere canim. Hic cekinme yani. Yesil resmen Almanya'nin rengi olacakmis son anda vazgecmis gibi buralar. Al bilgisayarini kucagina, cöm yere. Ister Sincan oturusu, istersen bir Yogi misali takil. Havani kendin yarat.

Buraya kadar hos konusuyosun güzel konusuyosun diyebiliriz belki. Farklarina gelelim bence artik. Farkla biraz alman kültürü sebebiyle biraz da egitim sisteminin bizden bambaska olmasiyla alakali. Alman kültürünün soguklugunu duymayan yoktur. Tanisirsaniz hic de soguk degiller aslinda. Olay orda basliyor. Tanismak. Üniversiteye basladiginiz ilk haftada siz ve sizin gibi bölüm arkadaslariniz icin yapilan 1 haftalik alkol ve eglence dolu bir oryantasyon haftasiyla karsilasiyorsunuz. Benim burda 2. yilimi bitirmem sebebiyle hem kendi oryantasyon haftamda mini mini birlerden oldum, hem de ikinci senemde yeni gelen mini mini birlere Tutorluk yaptim. Gözlemledim ve yasadim. Aachen'in ünü biraz da cok erkek dolu olmasiyladir. ODTÜ Makinanin tüm üniversiteye hakim oldugunu düsünün. %67' lik bir erkek orani var tüm üniversitede. Elektrik ve Makina bölümlerinde bu oran cok daha fazla. Her dönem gelen 600 kisilik bir yeni ögrenci grubu düsünün. Elektrik bölümü icin konusuyorum bunu tabii ki. Bu grupta bulabileceginiz kiz sayiyi 50-60 i gecmez. E her oryantasyon grubuna da 20 kisi koydugunuz varsayildiginda , grup basina ortalama 1 kiz düsüyor kimi zaman bazense hic. Benim ilk haftamda biz iki kizdik. Ancak arkadas olmayi planladigim diger kiz " diger kiz arkadaslarim da bize katilabilir mi?" sorusunu Tutorumuza sordugunda kimse buna hayir demedi. ve biz grubumuzda 5 kiz olduk. Ben haric diger 4 kizin cocukluk arkadasi olmasi disinda bir sorun yoktu. Arkadas olmayi planlarken dislandim, kimseyle arkadas olamadan ilk haftami kapadim. Eglendim mi? Evet. Üniversite boyu sürecek arkadasliklar kurdum mu? Hayir. Bu benim sanssizligimdi. Kimi zaman sizin girisken olmamaniz sebebiyle arkadas bulamazken bazen de böyle sanssizliklar yasayabilirsiniz.




 Almanlarin evden uzaklasmama politikalari üniversite secimlerinde de etkili ne yazik ki. Üniversitelerin egitimlerinde büyük bir fark olmamasi da bunun bir sebebi. Bizim gibi en iyi üniversiteye gitmeliyim düsüncesi onlarda yok. Üniversite okuma hevesi de yok. Onlar mutlu. Eglence anlayislari da bizlerden farkli, ders calisma taktikleri de. Düzenli ögreniyorlar. Aslinda herkesin yapmasi gerekeni yapiyorlar. Bizlerse yumurta kapiya gelene kadar kitap yüzü acmiyoruz. Bunun bir sebebi de, onlar anadillerinde egitim aliyorlar. Dersi derste dinle derdi annem. Öyle yapabiliyorlar. Biz ise dersi mi dinleyelim, not mu alalim sasiriyoruz. Ikisi ayni anda yürümüyor cünkü.

Burada egitim alirken ihtiyaciniz olacak en büyük sey tasimasi kolay bir bilgisayar. Mümkünse baterisi de hala hayatta olsun ki her yerde acip kullanabilin. Derslerinizin kitaplari yok, her sey online ve kimi zaman ders esnasinda bir yandan da program yazmaniz gerekiyor. Amfide kim priz bulacak da kullanacak? Almanya'ya gelmeden mutlaka edinmeniz gereken seylerde ilk siralarda bu bilgisayar.

Simdilik yine bu kadar. Bilmek, ögrenmek istediginiz icin konular icin yorum bölümüne sorularinizi bekliyorum :) Umuyorum ki yardimim dokunur, ufkunuz acilir.










Yorumlar

Popüler Yayınlar